İslami Finansal Araçların Çeşitlendirilmesi
12
Pakistan (2012), Endonezya ve Nijerya (2013), BAE (2014) ve hatta Kenya (2015) yer almaktadır
7
.
Son otuz yılda İslami bankacılık, sermaye piyasaları ve tekâfül segmentlerinde çeşitlendirilmiş
ürünler olarak kullanılmak üzere farklı İslami finans sözleşmeleri ve ilkeleri geliştirilmiştir. Örneğin,
çeşitli pazarlarda geleneksel bir finansal kuruluşun (bir banka, sigorta şirketi, varlık yönetim
sektörü gibi) Şer’i uyumlu özel birimleri olan İslami pencereler fikri geliştirilmiş ve kısmen yatırımcı
ve müşterilere Şer’i uyumlu finansal hizmetlerde daha fazla çeşitlilik sağlamak ve kısmen de
İslami finans sektörünün büyümesine yardımcı olmak adına bunların düzenleyici çerçeveleri
oluşturulmuştur. Benzer şekilde, 2012’den beri müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamada kullanılan
farklı sukuk yapılarının çeşitliliği artmaktadır. Şu anda bu yapılar arasında icâre, mudârebe ve
müşâreke sözleşmelerinin yanı sıra Bey’i bitamam âcil (BBA - ertelemeli ödemelere dayalı satış),
murabaha, vekâlet, selem ve istisna yer almaktadır. İFK’ların ve tüzel kişilerin likidite yönetimi
ve finansman ihtiyaçlarını karşılamak adına sırasıyla teverruk ve emtia (komodite) murabaha
araçları geliştirilmiştir (ancak Endonezya ve Orta Doğu gibi bazı bölgelerde teverruk kullanımı
yasak olabilir). Bölüm 2’de daha detaylı bir şekilde açıklandığı gibi tasarruf ve cari hesaplara(İslami
bankacılık piyasalarının önemli bir kısmını oluşturmaktadır) yönelik ürünler genellikle mudârebe,
karz ve vediâ sözleşmelerine dayanmaktadır. Tekâfül ürünleri (1980’de başlamış olup hâlâ
gelişen bir sektör) için çoğunlukla mudârebe, vekâlet veya vekâlet -vakıf sözleşmelerine dayanan
karma yapılar kullanılmaktadır. Hem tüketici hem de proje finansmanı için farklı icâre yapıları
geliştirilmiştir. Kurumsal finansmanda İFK’lar tarafından selem ve istisnaya dayalı ürünler de
kullanılmaktadır.
İslami finansın kökeni 1400 yıl önce İslam’ın doğuşuna dayanmaktadır. İslam’ın ilk yıllarında telif
edilen tarih kitaplarında İslam’ın ilk yüzyılında (M.S. 600) modern bankacılık işlemlerine benzeyen
bankacılık faaliyetlerinin mevcut olduğu yazmaktadır. Ayrıca, bu eski kitaplarda İslam tarihinin
en ünlü isimlerinden olan El Zübeyr bin El Avvam’ın insanlardan kredi olarak mevduat toplayıp
bu parayla yatırım yaptığı belirtilmektedir. Öldüğü tarihte oğlu Abdullah’ın hesabına göre borcu
2.200.000 dinara ulaşmıştı.
İslami bankacılık fikri geçen yüzyılda yeniden ortaya çıkmıştır ve bu süreç birkaç aşamaya
bölünebilir.
1. Aşama:
Bu aşama, 1900’lerin başında Abul Ala Mevdudi, Hasan ElBenna, Hifz El-Rahman gibi
isimlerin İslami bir ekonomiye sahip devlet teorisine dair yazılarıyla başlamıştır. Faizsiz bankacılık
konusunda yapılan ilk çalışma, Muhammed Üzeyir’in İslami finansal sistemde bankacılık kavramını
tanıttığı 1955 tarihli araştırması olmuştur.
2. Aşama:
Bu aşamada hem entelektüel düzeyde hem de uygulama düzeyinde çok büyük bir
gelişme kaydedilmiştir. İlk bankalar, İslami finansal sistemin sürekli gelişimi için dayanak teşkil
etmiştir. Bu dönemde gerçekleşen olaylar aşağıda özetlenmektedir.
Birinci olarak 1963’te Mısır’ın Mit Ghamr şehrinde yerel tasarruf bankaları kurulmuştur.
Birçok araştırmacı bu bankaların İslam toplumunda faizsiz bankacılığın ilk örnekleri olduğunu
düşünmektedir. Ancak bu bankalar siyasi sebeplerle 1967’de devlet bankaları ile birleştirilmiştir.
1970’lerde kurumsal katılım da artmıştır. Bunun örnekleri arasında; İslami Araştırma Akademisi
El Ezher Konferansı, 1970’te Karaçi’de düzenlenen İslam Ülkeleri Maliye Bakanları Konferansı,
1976’da Mekke’de düzenlenen Birinci Uluslararası İslam Ekonomisi Konferansı, 1977’de
Londra’da düzenlenen Uluslararası Ekonomi Konferansı ve 1972’de Mısır’da yapılan bir çalışma
7 Takaful Primer, Dünya Tekâfül Raporu 2016, Orta Doğu Küresel Danışmanları, sayfa 10-17.